Müşküle Köyü, Kurtuluş Savaşı’nda önemli olaylara sahne olmuş bir köydür. Köylüler savaşın ilk aylarında Köy Meydanı’ndaki  Koca Çınar’ın altında Cemal Gökbayrak ve müfrezelerine kazanlar kaynatıp 3-4 ay onlara yemek ve aş verirler. Daha sonra aralarında çıkan bir anlaşmazlık nedeniyle Cemal Bey ile araları açılır. Bu arada Yunan Askerleri Sölöz’e kadar gelerek köyümüze yaklaşmışlardır. Bir tarafta 111 kişilik bir çete grubu olan ve daha sonra 600 kişiye çıkan müfrezesi ile Müşküle ve dolaylarında etkin biri olan, zamanla Atatürk’ün düzenli ordularına katılan Gökbayrak Taburu ve diğer yanda Sölöz’e kadar gelip köylerine yaklaşan Yunan Askerleri …

Cemal Bey Müşküleliler’e : “Bize katılın!.. Eli silah tutanlar Kirazlıyayla tarafına bizim yanımıza gelsinler ve cepheyi buradan kuralım” diye haber gönderir. Müşküle’nin ileri gelenleri buna karşı çıkar ve “ Biz oraya gelirsek, köyde bıraktığımız kadınlarımız, kızlarımız yalnız kalır. Yunan askerleri de köye yaklaştılar. Siz Müşküle’ye gelin ve cepheyi birlikte buradan, Tavuk Kayası’ndan kuralım” şeklinde Cemal Bey’e haber gönderirler. Cemal Bey Müşküle’nin önerisini kabul etmez ve MÜŞKÜLE-1 kitabında uzun şekilde anlatılan bu olaylarda, köyün ileri gelenleri ne gibi bir yol izlemeleri gerektiği ile ilgili toplantılar yapıp kararlar alırlar. Muhtar Yalama İbrahim, İmam Tatar Hoca, Kuzucuklar’ın Riza, Fakir Mıstık, İsmel Çavuşlar’ın Hakkı, Kavuklar’ın Coplu Hüseyin, Kavas Hasan ve Dedeler’in Hüseyin  gibi köyün ileri gelenlerin içinde Koca Bekir’de vardır.

Koca Bekir, 1864 yılında Müşküle’de dünyaya gelmiş atılgan, gözüpek, güçlü ve kuvvetli biridir. Babasının adı Abidin, anasının adı Adile’dir. Ali Ustalar’ın Behiye ve Hacı Potuk’un kızı Safiye ile olan evliliğinden sora, üçüncü evliliğini Hecelerli Fitnet ile  yapar. Ali Osman ve Bekir adında 2 oğlu, Adile, Ümmühan, Binnaz ve Nuriye adında 4 kızı vardır. Köyümüzdeki Bekirler Sülâlesi’nden Şerafettin, Çoban İsmail, Orhan ve Sait’in dedeleri olur. Kurtuluş Savaşı’nda köyümüzde meydana gelen olaylarda etkin bir rol oynar. Cemal Bey’in bir atlısının Müşküle’de bir Yunan Askeri tarafından vurulup öldürülmesi olayına adı karışır. Koca Bekir, savaştan sonra bu olaydan dolayı Karamürsel’de idam ile yargılanır. Ancak o zaman milletvekili olan İsmel Çavuşlar’ın Halil İbrahim Ağa’nın yardımıyla idamdan kurtulduğu söylenir. Hatta bir söylentiye göre; Yunan askerleri’nden birinin bir kadına sözle sarkıntılık yapmağa kalktığını görünce, Yunan Askerini atından düşürerek bıçaklamıştır.
Müşküle’nin 4 ev hariç Cemal Bey ve müfrezeleri tarafından yakılmasından sonra Heceler’e gider orada kalır. Bir süre orada muhtarlıkta yapar. Sonra yine köyüne döner. Savaş zamanında bölgemizde “KALA BEKİR AĞA” sözü çok meşhurdur. Bir Türk, Yunanlılar tarafından öldürüleceğini anlayınca “KALA BEKİR AĞA” derse Yunanlı onu  affedermiş. Bu söz  “Bekir Ağa kalmasını istiyor” anlamına gelirmiş. 1948 yılında vefat etmiştir.